5 Eylül 2011 Pazartesi

Midnight in Paris

Woody Allen'ı ölüm korkusu sarmış olacakki her yıl en az bir film yapmaya kendine amaç edinmiş.Bundan kişisel oalrak hiç rahatsız değilim ama yaptığı filmlerin yarısı iyiyse yarısıda hayal kırklığı yaratıyor.Bu filmi içinde gerek izleyici gerekde eleştirmenlerden gelen olumlu görüşler neticesinde büyük umutlarla izlemeye başlamıştım ama tam olarak istediğimi bulduğumu söyleyemeyeceğim.

Paris,aşkın buram buram hissedildiği,romantizmin tavan yaptığı, mekanları,insanları daracık sokaklarıyla aslında tam anlamıyla Woody'nin aradığı yer.Filmde  de aslından kentin havasına bürünmüş diyebilirim.Ancak Woody Allen en büyük özelliği olan boş konuşuyomuş gibi görünüp önemli şeylerden bahsetmesi,tabiri caizse lafını gediğine oturtması bu filmde malesef çok çok az.Bu da izleyiciye -özellikle bana böyle oldu- olumsuz yansıyor.

Filmin başlangıç sahnesinde daha ekran karanlıkken konuşan kişinin ses tonundan bu kişi kesin Woody dedim.Ancak Owen Wilson'ı görünce oldukça şaşırdım.Allen bu filmi için Wilson'a bolca kendi filmlerini izletmiş sanırım.Aynı ses tonu ve aynı aksanı yakalayabilmesi büyük başarı.Kafa karışıklığı yaşayan adamı canlandırdığı rolü biraz bana Fellini'nin 8½ filmini hatırlattı.Tabi bu film zamanda gidip gelen senaryosuyla ondan  ayrılıyor ancak klişelerden arındığını söylemek güç.Filmde kendi yarattığı ve kullandığı klişileri bir güzel kullanmış Allen.Zamanda yolculuk yaparak  birçok sanatçıya saygı duruşunda bulunmuş ve kendince nostalji yapmış.Filmin en güzel yönüde bu olmuş zaten.Bana göre burada Owen Wilson'ın yerinde olmak isteyen kendisi.Çünkü fena halde geçmişine özlem duyuyor ve eski başarısını yakalamak istiyor.Ama bu filmdede görülüyorki malesef çok zor.

Film sona doğru güzelleşsede 2000'li yıllardaki en iyi Woody Allen filminin Maç Sayısı olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmiyor.Özgün senaryosuyla Woody Allen filmlerinden hoşlananlara keyifli bir 90 dakika geçirtecek bir film.Ama beklentiyi yükseltip,boş hayallere kapılmamak lazım.Ne unutulmaz ne de akılda kalıcı bir film değil ne yazkki.

                                    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...