Japon sinemasının en önemli filmlerinden biri olarak kabul edilen Tokyo Hikayesi,adına ilk dikkat edildiğinde Tokyo da geçen bir hikayeyi anlattığı ve bizi pek ilgilendirmediği hissiyatı verebilir.Ama filmin başarısı zaten şuanda bile içinde bulunduğumuz sanayileşmeyle birlikte, şehire göçen insanlarda meydana gelen geçmişini unutma ve tüketici toplumun getirdiği hızlı yaşama alışkanlığı nedeniyle kopan aile bağları gibi toplumsal sorunları dile getirmesi.
Çocuklarını görmek için Tokyo'ya giden çiftin etrafında dönen olayları anlatan film,değişen toplumda oluşan aile kopukluklarını,kendi anne ve babasından utandığı için etradındakilere onları farklı biri olarak tanıtan evlatları ve aralarında kan bağı bile olmayan, ölen oğullarının karısının kendilerine kendi evlatlarından daha çok değer vermesini göstererek aslında kan bağının genetiksel olarak değil,verilen değerle ve emekle oluştuğunu gösteriyor.
Film boyunca bizi orada o ailenin bir bireyiymiş hissiyatını verdiği için yönetmeni tebrik etmek gerekiyor.Filmi değerli kılan en önemli unsur,o zamanlarda Japonya'da genelde samuraya filmleri yapıldığı için aile bağlarını işleyen tek film olması.Ancak Japon sinemasının beğenmediğim unsuru olan basit konuyu ağdalı ve uzatarak anlatmak bu filmdede mevcut.Her ne kadar sıkmamış olsada daha kısa sürede bitirilebilirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder