2 Aralık 2011 Cuma

Hugo

Sinema geçtiğimiz yüzyıl içerisinde o kadar çok gelişme gösterdi ki süresi birkaç dakikayı anca bulan filmlerden, uzun metrajlı sessiz filmlere oradan  renkli filmlere,günümzde ise 3 boyutlu hatta 7 boyuta kadar ulaşan filmlere kadar gitti.İlk çekilen film olan 1895 tarihli Lumiere Kardeşler'in Bir Trenin Gelişi isimli yaklaşık birkaç dakikalık filminde insanlar, tren istasyonuna gelen bir treni izlerken,bizim şuanda 5 boyutlu filmleri izlerken verdiğimiz tepkileri veriyorlarmış.O günden bugüne çok değişti.Şuanda sinema o kadar dallandı ki hepimizin pekçok alternatifi oluştu.Beklentiler de hep arttı.

Mafya filmleriyle tanıdığımız Scorsese bu filminde tamamen farklı bir konuya el atmış.Daha çıkmadan film hakkında çeşitli söylentiler çıkmıştı.Pekçok kişide Scorsese'nin hem farklı bir konuyu ele aldığı için hem de ilk 3D filmi olduğu için çok şey beklemiyordu.Ancak filmin ilk gösterimi yapıldığından bugüne kadar bütün eleştirmenlerden tam not almaya bildi.Ve herkesinde ağzını tıkamış oldu.

Filmin konusuna gelirsek, babasının ölümü üzerine yalnız kalan ve Paris'teki tren istasyonunun duvarlarının arkasında yaşayıp tren saatlerine kuran bir çocuğun hikayesi anlatılıyor.Babasından yadigar kalan tek şey kurmalı bir robot ama onunda anahtarı eksik olduğu için,babasından kendisine nasıl bir mesaj kaldığını bir türlü öğrenemiyor, filmimizde bu anahtarın bulunmasını ve babasının oğluna olan mesajını anlatıyor.

Daha filmin ilk dakikasından itibaren bu film olmuş dedim kendi kendime.Şimdiye kadar gördüğüm en iyi 3 boyutlu teknolojiye sahip film.Zaten James Cameron'da bugüne kadarki en iyi 3 boyutlu film demiş.O kadar güzel yedirilmişki filme 3 boyut ne abartı ne de sahte duruyor.Senaryosunun güzelliği de sonlara doğru anlaşılıyor.Sonunda öğrendiğimiz o mesajda, bir babanın oğlunun iyiliği için yapabileceğinin en iyi göstergesiydiAçıkçası bu tarz bir şeye bağlanacağı aklımdan geçmemişti.,İzlerken de aklıma en sevdiğim film olan Nuovo Cinema Paradiso geldi.Hem duygusal hem de sinema tarihine saygı duruşu niteliğinde bir film olmuş onun gibi.En sevdiğim yanı da bu senaryolu bir filmi 3 boyutlu olarak aktarması oldu.Yani Scorsese hem son teknolojiyi kullanırım hem de eskileri unutmam havası vermiş.Böylelikle Scorsese'ye olan sevgim bir kat daha arttı.Ayrıca filmde sanat yönetmenliği ve görüntü yönetmenliği en üst düzeyde.Ana dallarda ve özellikle yan dallarda mutlaka oscara aday olacaktır.Mutlaka sinemada izlenmesi gereken bir film olduğunu söyleyerek yazımı tamamlıyorum.

3 yorum:

  1. çok merak ediyorum.5 yıldız var. İzlemek gerekn. En kısa zamanda inş. (:

    YanıtlaSil
  2. Mutlaka izlemelisin,umarım beklentilerini karşılar.

    YanıtlaSil
  3. Aynı kafadayım dostum seninle, süper filmdi.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...